MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

NAMAZ

<< 391 >>

DEVAM: 11- Namazı Önemsemeyenler veya Onu Son Vaktine Kadar Bırakanlar için Vaad Edilenler

 

5. Şeddad b. Evs

 

- - (-)

2903 (1)- Şeddad b. Evs'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Benden sonra namazı vaktin sonuna blarakarak geciktirecek imamlar olacaktır. Siz namazı vaktinde kılın, onlarla kıldığınız namazı da nafile olarak sayın'' buyurmuştur.

 

Bu Hadis Hasendir.

 

Heysemi (1821) der ki: Hadisi Ahmed b. Hanbel, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-Evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Raşid b. Davud'u Darekutni zayıf görürken, İbn Main, Duhaym ve İbn Hibban güvenilir kabul etmişlerdir.

 

 

 

6. Amir b. Rabia

 

- - (-)

2904 (1)- Asım b. Ubeydillah bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Şüphesiz ki benden sonra namazı vaktinde kılanlar ve geciktiren valiler olacaktır. Siz onlarla birlikte kılın. Eğer namazı vaktinde kılarlarsa ve siz de onlarla birlikte kılarsanız bunda sizlere de, onlara da sevap vardır. Eğer geciktirerek kılarlarsa ve siz de onlarla birlikte kılarsanız, bundan dolayı size sevapı onlara da günah vardır. Kim cemaatten ayrılırsa Cahiliye halkı ölümü ile ölmüş olur. Kim biatını bozarsa ve biatini bozmuş bir şekilde ölürse kıyamet gününde mazereti olmadan gelir.'' Ravi der ki: Ona (Asım b. Ubeydillah'a): "Bu haberi sana kim verdi?" dediğimde: "Abdullah b. Amir b. Rabi'a babası Amir b. Rabi'a'dan, o da Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdi" karşılığını verdi.

 

Bu Hadis Hasendir.

 

Diğer tahric: Müslim 1/378 (534) rivayet etti.

 

 

 

2905 (2)- Asım b. Ubeydillah bildiriyor: Allah Resulü {Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Benden sonra namazı vaktinde kılanlar ve geciktiren valiler olacaktır. Siz onlarla birlikte kılın. Eğer namazı vaktinde kılarlarsa ve siz de onlarla birlikte kılarsanız bunda sizlere de, onlara da sevap vardır. Eğer geciktirerek kılarlarsa ve siz de onlarla birlikte kılarsanız, bundan dolayı size sevap, onlara ise günah vardır. Kim cemaatten ayrılırsa Cahiliye halkı ölümü ile ölmüş olur. Kim biatını bozarsa ve biatını bozmuş bir şekilde ölürse kıyamet gününde mazereti olmadan gelir.'' Ravi der ki: Ona (Asım b. Ubeydillah'a): "Bu haberi sana kim verdi?" dediğimde: "Abdullah b. Amir b. Rabi'a, babası Amir'den, o da Allah Restılü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bildirdi" karşılığını verdi.

 

Bu Hadis Hasendir.

 

 

 

6.. Ukbe b. Amir (r.a.)

 

- - (-)

2906 (1)- Ukbe b. Amir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Şüphesiz ki benden sonra başınızda valiler olacaktır. Eğer namazı vaktinde kılıp rüku ve secdeleri tam olarak yaparlarsa (ve siz de onlarla birlikte kılarsanız) bunda size de, onlara da sevap vardır. Eğer vaktinde kılmazlar, rüku ve secdelerini tam olarak yapmazlarsa (ve siz de onlarla birlikte kılarsanız) bunda size sevap onlara günah vardır. ''

 

Bu Hadis Zayıftır

 

 

 

7. Ebu Zer (r.a.)

 

- - (-)

2907 (1)- Ebti Zer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu Zer!

şüphesiz ki benden sonra namaz vakitlerini geciktiren imamlar olacaktır. Sizler onlara yetişirseniz namazı vaktinde kılın, onlarla kıldığınız namaz da nafile olarak sayılır'' buyurmuştur.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Müslim (648) rivayet etti.

 

 

 

2908 (2)- Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.

 

Bu Hadis Zayıftır.

 

 

 

2909 (3)- Ebu Zer anlatıyor: Medine'nin içinden çıkıp giderken Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkasında idim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Ey Ebu Zer! Namazı vaktinde kıl. Eğer geldiğinde imam namaz kılmış ise sen daha önce namazını korumuş olursun. Eğer geldiğinde imam namazı kılmamış ise onunla birlikte kıl, Onunla kıldığın namaz senin için nafile namaz sayılır ve yine namazını korumuş olursun,'' Sonra: "Ey Eba Zer! Eğer döşeğinden kalkıp mescide gelecek veya tekrar döşeğine dönecek gücün kalmayacak kadar insanlar açlığa maruz kalsa ne yaparsın?'' diye sorunca: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Bunun üzerine: ''İffetli ol (insanlara el avuç açma'' buyurdu. Sonra: ''Ey Ebu Zer! İnsanlara çok ölüm gelip de bir ev bir köle değerinde olduğu zaman ne yaparsın?'' diye sordu. Ben:

"Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

''Sabret'' buyurdu ve: ''Ey Ebu Zer! Medineldeki Hicaretü'z-Zeyt kanlar içinde kalacak kadar insanların birbirlerini öldürdüğünü görsen ne yaparsın?'' diye sordu. Ben yine: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" diye cevap verince: ''Evine gir (ve çıkma'' buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer yanıma girerlerse" dediğimde: ''Sen kendilerinden olduğun kişilerin yanına katıl'' buyurdu. Ben: "Silahımı da alayım mı?" deyince: ''Eğer silahını alırsan onlara ortak olmuş olursun'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! O zaman ne yapmam gerekir?" dediğimde: ''Eğer sen kılıcın parıhısından korkarsan giysini yüzüne çek. O, hem seninı hem kendisinin günahı ile geri döner'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4261) ve İbn Hibban (5960) rivayet ettiler.

 

 

 

2910 (4)- Ebu Zer bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu Zer! Namaz vakitlerini geciktiren bir toplumun yanında bulunursan ne yaparsın?'' diye sordu. (Benim: "Ne yapmamı emredersin" dememden) sonra: ''Sen namazını vaktinde kıl. Eğer yetiştiğinde namaz kılmamışlirs: onlarla birlikte kıl ve: ''Ben vaktinde namazımı kılmıştım şimdi kılmayacağım'' deme'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

7436 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

2911 (5)- Abdullah b. es-Samit, Ebu Zer'den bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun dizine vurarak: ''Namaz vakitlerini geciktiren bir toplumun yanında bulunsan ne yaparsın?'' buyurdu. (Ebu Zer' in: "Ne yapmamı emredersin" demesinden) sonra: ''Namazı vaktinde kıl sonra işine gücüne bak, sonra geciktirilmiş olarak namaz kılınır da sen de mescitte olursan tekrar namaz kıl'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2912 (6)- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Ey Eba Zer! Namazı vaktinde kıl. Cemaatin yanına geldiğinde namazlarını kılmışlarsa sen namazını korumuş olursun. Eğer kılmamışlarsa onlarla birlikte kılarsın ve o namazın senin için nafile namaz sayılır. ''

 

[-Sahihtir-]

 

 

2913 (7)- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Namazl vaktinde kıl'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2914 (8)- Ebu Zer der ki: Dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana üç şeyi vasiyet etti: ''Başındaki vali (veya yönetici) uzuvları kesik bir köle de olsa onu dinle ve ona itaat et. Çorba yaptığın zaman, suyunu bol koy, çok olsun. Sonra da evinin etrafındaki komşularından kimler muhtaç ise, onlara ikram et. Namazı vaktinde kıl. İmamm (valinin) namazı kılmış olduğunu görürsen sen namazını korumuş olursun. Aksi takdirde (ikinci namazın) senin için nafile namaz sayılır. ''

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Müslim (648) rivayet etti.

 

 

 

2915 (9)- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), h~na şöyle buyurdu: ''Ey Eba Zer! şüphesiz ki benden sonra namaz vakitlerini geciktiren imamlar olacaktır. Sen onlara yetişirsen namazı vaktinde kıl -belkide:  ''Evinde kıl'' buyurdu- Sonra yanlarına git. Eğer namazı kılmışlarsa, zaten sen de kılmışsın. Eğer kılmamışlarsa onlarla birlikte kılarsm. Onlarla kıldığın namaz da senin için nafile namaz sayılır.''

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2916 (10)- Abdullah b. es-Samit anlatıyor: Ebu Zer şam'dan gelip Hz. Osman'ın yanına gidince şöyle dedi: "Dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana üç şeyi vasiyet etti: ''Başındaki vali uzuvları kesik bir köle de olsa onu dinle ve ona itaat et. Çorba yaptığın zamanı suyunu bol koy, çok olsun. Sonra da evinin etrafındaki komşularından kimler muhtaç ise onlara ikram et. Namazı vaktinde kıl. İmamın namazı kılmış olduğunu görürsen sen namazını korumuş olursun. Aksi takdirde (ikinci namazın) senin için nafile namaz sayılır. ''

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (431) ve Tirmizi (176) rivayet etti.

 

18813 (3)'te tekrar edecektir.

 

 

 

2917 (11)- Ebu'l-Aliye el-Berra der ki: (Vali) İbn Ziyad namazı geciktirmişti. Abdullah b. es-Samit yanıma gelince ona bir sandalye verdim ve oturdu. Sonra ona İbn Ziyad'ın yaptığını söylediğimde dudağını ısırıp dizime vurarak şöyle dedi: "Bana sormuş olduğun gibi, ben de bu konuyu Ebu Zer'e sormuştum. O da dizine vurduğum gibi diziıne vurup şöyle dedi: "Bana sormuş olduğun gibi, ben de bu konuyu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sormuştum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dizine vurduğum gibi dizime vurup: ''Namazını vaktinde kıl. Eğer onlara yetişirsen onlarla da kıl. ''Ben vaktinde namazımı kılmıştım, şimdi kılmayacağım'' deme'' buyurdu."

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

8. Ubade b. es-Samit'in Hanımının Oğlu

 

- - (-)

2918 (1)- Ubade b. es-Samit'in hanımının oğlunun bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir şeylerden dolayı meşgul olan ve namaz vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın. onunla kıldığınız namazı da nafile namaz olarak sayın'' buyurmuştur.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2919 (2)- Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2920 (3)- Ubade b. es-Samit'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgul olan ve namaz vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın'' buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! (kılmış olduğum halde) eğer namaza onlara yetişirsem birlikte kılayım mı?" dediğinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstersen kılarsın'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2921 (4)- Ubade b. es-Silmit'in hanımının oğlu Ebu Ubey der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında oturuyorduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey insanlar! Bir şeylerden dolayı meşgul olup da namaz vakitlerini geciktiren valiler gelecektir. Siz namazınızı vaktinde kılın'' buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulül (Kılmış olduğumuz halde) onlarla birlikte de kılalım mı?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet buyurdu.

 

Abdullah der ki: Allah'ın rahmeti üzerine olsun, babam (Ahmed b. Hanbel): "Doğru olan (rivayet kanalı) budur" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Abdurrezzak. (3782) rivayet etti.

 

 

 

2922 (5)- Ubade'nin hanımının oğlu, Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir önceki hadisin aynısını rivayet etti.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2923 (6)- Ubade b. es-Silmit'in hanımının oğlu bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir şeylerden dolayı meşgul olup da namaz vakitlerini geciktiren valiler olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın ve onlarla birlikte kıldığınız namazı nafile namaz olarak sayın'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2924 (7)-Z Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgul olan ve namaz vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın'' buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! (kılmış olduğum halde) eğer namaza onlara yetişirsem birlikte kılayım mı?" dediğinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstersen kılarsın'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

9. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)

 

- - (-)

2925 (1)- Harun b. Antere, Abdurrahman b. el-Esved'den bildiriyor: Alkame ve Esved, Abdullah'ın yanına girmek için izin istediler. Abdullah: "Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgul olan ve namaz vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın" dedi. Sonra kalkıp ikimiz arasında namaz kıldı ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i işte böyle yaparken gördüm" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Nesai (2/84) ve Ebu Davud (613) rivayet ettiler.

 

 

 

2926 (2)- Abdurrahman b. el-Esved babasından bildiriyor: Ben ve Alkame sıcağın şiddetli zamanında Abdullah b. Mes'ud'un yanına girdik. Güneş zeval vaktini geçince namaz için kamet getirdi, biz de arkasına durduk. Beni ve arkadaşımı elimizden tutup herbirimizi bir tarafında durdurdu. Kendisi de önümüzde ortada durdu. Sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç kişi olduğumuz zaman bu şekilde yapardı" dedi. Sonra bize namazı kıldırdı. Namazı bitirdiğinde: "Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgulolan ve namaz vakitlerini geciktiren valiler olacaktır. Siz onları beklemeyip namazınızı kılın. Onlarla kıldığınız namazı da nafile namaz olarak sayın" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2927 (3)- Abdurrahman b. el-Esved b. Yezid en-Nehai, babasından bildiriyor: Ben ve amcam Alkame sıcağın şiddetli zamanında Abdullah b. Mes'ud'un yanına girdik. Öğle namazını kılmak için kamet getirdi, biz de arkasına durduk. Beni ve amcamı elimizden tutup birimizi sağında, birimizi de solunda durdurdu. Kendisi de önümüzde ortada durdu. Sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç kişi olduğumuz zaman bu şekilde yapardı" dedi. Sonra rüku ettiği zaman kollarını baldırlarına yapıştırdı ve ellerini dizlerinin arasına koydu. Selam verdiğinde bize doğru dönüp: "Şüphesiz namaz vakitlerini geciktiren valiler olacaktır. Öyle yaptıkları zaman onları beklemeyin (ve namazınızı kılın). Onlarla kıldığınız namazı da nafile namaz olarak sayın" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Müslim (534) rivayet etti.

 

4957 (6)'da tekrar edecektir.

 

 

 

2928 (4)- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Belki de namazları vaktinin dışında kılan topluluklara yetişirsiniz. Eğer onlara yetişirseniz siz bildiğiniz vakitte namazlarınızı evde kılın. Sonra da onlarla kılın ve onlarla kıldığınız namazı nafile olarak sayın.''

 

[-Sahihtir-]

 

7157 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

2929 (5)- Amr b. Meymun el-Evdi anlatıyor: Muaz b. Cebel. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elçisi olarak seher vaktinde kalın ve yüksek sesle tekbir getirerek Yemen'e yanımıza geldi. Ona karşı içime bir sevgi düşmüştü. Vefat edip şam'da mezarına toprak serpinceye kadar da ondan ayrılmadım. Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Ondan sonra en fakih olan kişiyi araştırdım ve Abdullah b. Mes'ud'un yanına geldim. Abdullah bana: "Namazları vakitleri dışında kılan valileriniz olsa ne yaparsın?" diye sordu. Ona: "Öyle bir duruma yetişirsek ne yapmamı emredersin?" dediğimde: "Sen namazını vaktinde kıl ve onlarla kıldığın namazı nafile namaz say" karşılığını verdi.

 

[-Sahihtir-]

 

26872 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

2930 (6)- Kasım b. Abdirrahman, Abdullah'tan bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki benden sonra başınıza sünnetleri yok edecekı bidatlar çıkaracak ve namaz vakitlerini geciktiren valiler gelecektir" buyurdu. İbn Mes'ud: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer onlara yetişirsem ne yapmam gerekir?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Ey Ümmü Abd'ın oğlu! Allahla isyan edene itaat yoktur" buyurdu.

Abdullah b. Ahmed: "Ben, Muhammed b. es-Sabbah'tan aynısını işittim" dedi.

 

Bu Hadis Hasendir.    

 

Diğer tahric: İbn Mace (2865) rivayet etti.

 

 

 

2931 (7)- Kasım b. Abdirrahman, İbn Mes'ud'dan bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Abdullah! Sünnetleri yok eden ve namaz vakitlerini geciktiren valiler gelirse ne yaparsın?" buyurdu. İbn Mes'ud: "Ey Allah'ın Resulü! Böylesi bir durumda ne yapmamı emredersin?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Abd'ın oğlu! Ne yapacağını bana soruyorsun ha! Allah'a isyan eden hiçbir mahlukata itaat yoktur."

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Abdurrezzak (3790) rivayet etti.

 

 

 

2932 (8)- Kasım, babasından bildiriyor: (Vali) Velid b. Ukbe bir defasında namazı geciktirdi. Bunun üzerine Abdulah b. Mes'ud kalkıp cemaati namaz için çağırdı ve namazı kıldırdı. Velid ona: "Senin bu şekilde yapmana sebep nedir? Bu konuda sana müminlerin emirinden bir emir mi geldi, yoksa bir bidat mı çıkardın?" diye haber gönderdi. Abdulah bo Mes'ud: "Bu konuda bana müminlerin emirinden bir emir gelmedi. Bidatta çıkarmadım. Ancak sen ihtiyacın ile meşgul iken Allah ve Resulü bizim namazımızı bekletmemizi kabul etmez" karşılığını verdi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Beyhaki (3/124) rivayet etti.